Temmuz 31, 2009

bako

gregor fucka gibi kaleciydi. böyle arşın arşın, bak bak bitmez.

dayımlardayız işte. öğle vakti mi, akşamüstü mü ne. sene benim daha okula başlamadığım bi sene. muhtemelen 92. televizyonda beşiktaş-galatasaray maçı. şu dünyada şifresiz lig maçı da gördüm ya. neyse, konu bu değil.

maç başladı, sağdan soldan bindiriyoruz. ahah, yok amk nereye bindiriyon. hiçbir şey hatırlamıyorum ki. o günden aklımda kalan tek bi kare var. o da bako'dan ibaret.

neyse, penaltı kazanıyoruz bi şekil. pozisyonun falan nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama. haliyle topun başına biri geçiyor(araştırdım, öğrendim falco götz'müş). bu 6. his denilen olay bende o sıra baş veriyor işte. adımı sorsalar 10 saniye düşünme payı isteyeceğim o yaşta 6. his peydah oluyor. "anne atamayacaz" diyorum. diyorum çünkü bako çok büyük. baya büyük yani. hani ben çok küçüğüm onun mu etkisi var diyecem ama adam kalenin içinde bildiğin transatlantik gibi amk.

falco geliyor topa doğru. vuruyor ve... hay amk, eleman gayet de rahat kendi soluna yatarak çıkarıyor penaltıyı. kaçırıyoruz lan işte, atamıyoruz. ben üzülüyorum, annem kahroluyor falan.

işte, akşamüstü akşamüstü aklıma düştü bu eleman. sıkıntıdan göt avuçlayacağıma şunla meşgul olup, olayı aydınlığa kavuşturayım dedim. kavuşturdum da. falco götz'ün türkiye'de kaçırdığı tek penaltıymış o.

neyse, suç sende değil falco. 6. hissimin amk.

Hiç yorum yok: